çocuk Merkezli Oyun Terapisi

 Çocuk Merkezli Oyun Terapisi(ÇMOT) terapist ve çocuk arasındaki ilişkinin, gelişimsel ve içsel mücadelelerden kaynaklı problemler yaşayan çocuklar için birincil iyileştirici faktör olduğuna dayanmaktadır. Çocuğun gelişim sürecinde ebeveynleri ya da çevresi tarafından belirlenen sınır ve kurallar oyunlarını da kısıtlamaktadır. Bu anlamda oyun terapistinin oyun odasında çocuğa ve çocuğun yansıttığı duygulara ve isteklere karşı gösterdiği koşulsuz olumlu saygı ve empatik anlayış oldukça önemli bir etkiye sahiptir. Çocuğun kendi potansiyelini deneyimlemesini sağlamaktadır.

En önemli figürün çocuk olduğu, oyunu ve davranışlarını kendisinin yönlendirdiği bu güvenli alanda kimse ona ne yapması gerektiğini söylemez, tavsiyede bulunmaz, onu azarlamaz, rahatsız etmez, onun mahremiyetini ihlal etmez. Çocuk burada kanatlarını açabileceğini hisseder. Tam olarak kabul gördüğü için kendisine doğrudan bakabilir.  Ebeveynlerin ya da yetişkinlerin otoritesi, rakip akranlar veya sıkıntılı durumlarla yarışmak zorunda değildir.  Başlı başına bir bireydir ve ona itibar edilerek saygı gösterilir. Yetişkinlerin yönlendirmesi, himayesi, azarlaması, kısıtlama, eleştiri, onaylamama, destek veya müdahalelerinin olmadığı bir ortam çocuk için özel bir deneyimdir. Bu anlamda çocuk merkezli oyun terapisi çocuğun problemine değil ÇOCUĞA odaklanır. Destekleyici bir ortam sağlandığında, çocuk spontane olarak kendini geliştirmeye yönelecek ve kendi problemlerini çözebilmek için sorumluluk alacaktır.

Çocuklarda Projektif  Resim Analizi ve Değerlendirme

Çocuk farkında olmadan bilinçaltını, duygu düşünce ve tutumlarının sonucu olarak bunları resim aracılığıyla kağıda aktarabilir. Çocuklar, resimlerinde çok sevdikleri ya da problem yaşadıkları bireyleri, korkularını, sevinçlerini, endişelerini anlatırlar. Ayrıca resim, çocuklar için psikolojik bir rahatlama yöntemidir. Çocuk ile resim iç içe sürekli değişen ve gelişen bir sürece sahiptir. Bu bağlamda çocuğun yaşı ile orantılı çizgisel gelişimi adım adım ilerleyen bir süreçtir. Öte yandan çocuk gelişiminde bireysel farklılıklardan ve her çocuğun yaşamının birbirinden farklı olması nedeniyle her çocuğun resmi aynı olmayacaktır. Çocuklar genelde kağıda deneyimlerini, çevresindeki insanlara duyduğu sevgiyi ya da öfkeyi, kendisini nasıl algıladığı gibi detayları aktarırlar. Bu da resmi analiz eden uzmanlar için önemli detaylardır. Çocuğun çizdiği resimlerden çizgi, renk, boyut gibi unsurların hepsi ele alınarak çocuğun duygu ve düşüncelerinin incelendiği projektif test yöntemleridir.

Sanat Terapisi 

Sanat terapisi, uzman bir ruh sağlığı çalışanı eşliğinde aktif sanat üretimi ve yaratıcı süreçlerin ele alındığı, kişinin duygu ve düşüncelerini sanatın farklı yolları ile açığa çıkarıp kendisini ifade etme alanı bulduğu bütüncül bir terapi yöntemidir. Sanat terapisinde yalnızca sözlü ifadeden farklı olarak duyusal, algısal, kinestetik ve sembolik yollarla dilin sınırlarını aşmaya yardımcı olacak kanallardan faydalanılır. Görsel ve sembolik ifade, deneyimlerin dile getirilmesine yardımcı olur. 

Sanat terapisinde kişinin bireysel, aile, toplum ve iş yaşantısını daha verimli ve sağlıklı bir hale getirmek için sanatın yaratıcılığı kullanılır ve uygulamalı psikolojik teoriler ve teröpötik ilişki ön plandadır. Terapist ve danışanın aktif bir rol aldığı bu terapi yönteminde danışanın iyi olma hali için iş birliğine dayalı bir ilişki kurulur. Çizim, boyama, kolaj ve heykel gibi sanatın çeşitli dalları ile bireyin kendini ifade etmesi beklenir. Danışanlar yaptıkları aktiviteler ve ortaya koydukları ürünler ile duygusal, düşünsel ve psikolojik durumlarını açığa çıkarırlar.

Varoluşçu ve Gestalt Terapi 

Varoluşçu terapi, insanın temel varoluşsal kaygılarını ve yaşamın anlamını ele alan bir psikoterapi yaklaşımıdır. Bu terapi türü, bireylerin yaşam anlamını ve varoluşsal sorunlarını anlamalarına, içsel çatışmalarını çözmelerine ve daha anlamlı bir yaşam sürmelerine yardımcı olmayı amaçlar. Varoluşçu terapinin temel özellikleri arasında, bireysel farklılıklara saygı gösterilmesi, kişinin kendi iç dünyasını anlamlandırmasına yardımcı olunması, yaşamın anlamı ve değeri üzerine düşünce süreçlerinin teşvik edilmesi yer alır. Terapide, bireyin geçmiş deneyimleri, değerleri, inançları ve yaşam amaçları üzerinde yoğunlaşılır. Varoluşçu terapi, kişinin içsel potansiyellerini keşfetmesine ve anlam arayışına odaklanarak kişisel büyüme ve gelişimini destekler.